Gebelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Normal kilodaki bir gebenin, gebelik süresince alması beklenen kilo; ortalama tekil gebeliklerde 11,5-12 kg ,İkiz gebeliklerde ise 16-20 kg dur. Zayıf hanımların daha çok,vkilolu hanımların ise daha az kilo almaları önerilir.

Ancak kilo verilmesi hiçbir şekilde önerilmez. Gebelik sırasında kilo verecek diyet yapıldığında, vücutta ortaya çıkan maddeler bebeğin sinir sistemi gelişimi üzerine olumsuz etki yaparlar. Amacımız :dengeli beslenerek, çok kilo almadan bu süreci hem annenin, hem de bebeğin sağlıklı bir şekilde geçirmesidir.

Bunun için 100-300kcal/gün normale göre daha fazla enerji almak yeterlidir. Sağlıklı bir gebenin diyetinde demir ve folik asit haricinde hiçbir ilave vitamin veya minerale ihtiyaç yoktur.

Gebelik öncesi 3 ay ve gebelik başındaki ilk 3 ay 0,4 mg/gün folik asit kullanımı nöral tüp defekti dediğimiz; beyinin olmaması, omurgada açıklık olması gibi hastalıkları önlemede önemlidir. Daha önce nöral tüp defekti olan bir çocuk doğumu yapanlarda, anti epileptik dediğimiz sara ilacı kullananlarda folik asit dozu 4mg/gün e çıkarılmalıdır. Çoğul gebelik, hemolitik anemi, orak hücreli anemi, alkolizm, crohn hastalığı gibi hastalıklarda da yüksek doz önerilir.

Gebelikte 1. ,ve 3.trimesterde(gebeliğin ilk 3ayı ve gebeliğin son 3ayı) hemoglobin 11 g/dl ve üzerinde,2.trimesterde(gebeliğin ortasındaki 3 ay) ise 10,5 g/dl ve üzerinde olmalıdır. Altında olması anemi( yani kansızlık) olarak kabul edilir.Gebelikte artan demir ihtiyacı, mide-barsak sisteminden emilimin artışı ile giderilmeye çalışılır. Demirin en fazla olduğu besinler; kırmızı et ve et ürünleri, sakatatlar, yumurta, yeşil sebzeler ve bakliyatlardır. Gebeliğin İlk aylarından itibaren günde 27mg elemental demir içeren preparatlar kullanılmalıdır. Çoğul gebelik, anemi, düzensiz beslenme, düzensiz ilaç kullanımlarda 60-100mg elementer demir /gün alınmalıdır. Demir içeren preparatlar mümkün olduğunca aç iken veya C vitamini içeren meyve ve meyve suları gibi besinle alınmalıdır. Çay, kahve kola, süt ve süt ürünleri emilimi azaltır

Annede oluşan demir eksikliği, bebekte demir eksikliği anemisi oluşturmaz.

Vitamin B12, gebelikte transcobalamin denen taşıyıcı madde düştüğünden plazmada normalden daha düşük seviyede bulunur. Bu normal bir durumdur.Vitamin B12 eksikliğine bağlı anemi ihtimali gebelikte çok düşüktür. Genelde vejeteryanlarda ,total veya parsiyel gastrik veya ileal rezeksiyon yapılanlarda yani mide barsak cerrahisi geçirenlerde veya crohn dediğimiz iltahabi barsak hastalığı olanlarda görülür. Normal sağlıklı bir gebede olma ihtimali çok azdır.

Gebelikte kalsiyum

Gebelikte, fetal kalsiyum ihtiyacı 300mg/gündür. Artan Vitamin D3 tarafından , bağırsaklardan kalsiyum emilimi artırılır. Total kalsiyum miktarı, total albüminle aynı oranda azalır ama iyonize kalsiyum aynı kalır. Gebe bir hanımın dışarıdan kalsiyum preperatı almasına gerek yoktur. Beslenmede süt ve süt ürünleri alımı, yeşillikler önem taşır. Güneş’ in zaten yoğun olduğu bir ülkede yaşamaktayız ,ancak güneş ışınlarının zararları da ozon tabakasının azalmasıyla gittikçe artmakta. Bu nedenle D vitamininin gebelere destek olarak verilmesi , devlet tarafından aile hekimlikleri kanalıyla desteklenmektedir. Annenin kalsiyum seviyesi düştüğünde ,bebek gereksinimini annenin kalsiyum deposu olan kemik ve dişlerinden sağlayacağı için yetersiz beslenmede osteoporoz dediğimiz kemik erimesi ve diş çürükleri meydana gelir. Süt ve süt ürünleri(yoğurt, ayran kefir, tarhana çorbası, yoğurt çorbası vb.),yeşillik(salata)yenmesi önemlidir.

Gebelikte, özellikle hormonlar nedeniyle barsak hareketleri azalır. Bu kabızlık sorunlarını artırır. Posalı yiyecek, kuru kayısı, taze meyve ve sebze tüketimi kabızlığı azaltır. Ayrıca bol sıvı alımı da kabızlığın geçmesine yardımcı olur. Günde en az 3 litre sıvı tüketimi önemlidir . Asitli ve gazlı, boyalı içecekler tercih edilmemelidir .Genel olarak ot çayları önerilmez, meyve çayları içilebilir. Günde 3-4 bardak açık siyah çay, 1 fincan kahve (tercihen filtre kahve 200 mg kafeini geçmeyecek) tüketilmesinde sakınca yoktur. Meyve suyu yerine meyvenin kendisinin yenmesi kişiyi hem tok tutar ve kabızlığı azaltır, hem de gereksiz kalori alımını önler. Meyvelerin ara öğün olarak bir porsiyonu geçmeyecek şekilde yenmesi, yemeklerin yanına bol yeşillik içeren salata yapılması önerilir. Omega yağ asitlerinden zengin olan balık ve ceviz, badem, fındık gibi kuru yemişlerden sağlanan Omega-3 yağ asitleri, sinir sistemi ve beyin gelişimine katkı sağlar. Son yıllarda araştırmalar omega3 alımının doğum sonrası depresyonu azalttığını, bebeğin IQ sunu yükselttiği yönündedir.

Vitamin A,B6,C,D,demir,selenyum toksik etkileri olduğu için önerilenin 2 katından fazla alınmamalıdır. Sağlıklı, normal beslenen bir gebenin diyetinde bu vitamin ve mineraller yeterli düzeyde bulunur. İyot eksikliğinde endemik kretenizm oluşur, yeni doğanda zeka geriliği, öğrenme güçlüğü görülür. İyotlu tuz kullanımı önerilmektedir. Aşırı tuz kullanımı da, tuzsuz diyet de sağlıklı gebeye zararlıdır.

Kadınların günlük çinko gereksinimi günde 8 mg iken hamilelikte bu oran 11 mg’a çıkar. Çinko süt ve süt ürünleri, balık, kırmızı et ve yumurtada bolca bulunmaktadır. Çinko eksikliğinde akrodermatitis enteropatika oluşur. Selenyum eksikliğinde fetal kardiomyopati meydana gelir.

Sonuç olarak normal bir gebenin;

  • Demir ve folik asit alması gerekir.
  • 3 ana 3 ara öğün şeklinde düzenli beslenmesi
  • Mümkün olduğunca işlenmemiş gıdaları ve organik olanları tercih etmesi gerekir. Bunun içinde ;yediği besinlerin mevsiminde olması, açık tarla malı olması, yani daha az hormon ve ilaca maruz olan besinlerle beslenmesi önerilir.

Sağlıklı bir gebelik geçirmeniz dileği ile,,,

Op. Dr. Derya Zerrin Gökay tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlama Tarihi : 05.04.2022
Son Güncelleme Tarihi : 14.01.2024